12 Eylül 2013 Perşembe

Canan Tan'dan Yaşanmış Bir Hikaye: Hasret

Bundan tam beş yıl evveldi Canan Tan'ın ilk kitabını okuyuşum : Piraye.
Piraye'den aldığım keyiften sonra, son kitabı Hasret'i görür görmez alıp okudum.




Hasret, üzerinde uzun uzun çalışılmış, gerçek hayattan alınmış bir aşkın ve hasretin öyküsü....

Bir Rum kızı Patricia ve Bir Türk genci Tacettin'in aşkını konu alıyor roman. Tabii her aşk gibi kolay değildir Patricia ve Tacettin'in aşkları da ... Her aşk gibi bir engele takılmıştır: Mübadele ...

Canan Tan, Tacettin ve Patricia'nın sevdasını anlatırken aslında o dönem yaşananları gözler önüne seriyor, adeta o günlerde yaşamanızı sağlıyor... Ancak bu kitapta beni aşktan çok, nüfus mübadelesi ile yaşananlar, çekilen acılar, zorluklar, geride bırakılanlar ve hasretler etkiledi... Evet mübadele ile geride birçok aşk, sevda bırakıldı ancak insanlar sadece sevdiklerini değil, doğup büyüdükleri toprakları, bin bir zorlukla kurdukları hayatlarını, bir zamanlar neşeli kahkahaları paylaştıkları evlerini, aynı sokakta oyun oynadıkları arkadaşlarını, komşularını, dişleriyle tırnaklarıyla ulaştıkları ne varsa geride bırakmışlar..

Tacettin ve Patricia'nın aşkına gelince, nedense bu aşk bana eksik geldi ... Neyi eksik derseniz söyleyeyim ... Mücadelesi ... Aşk, emek olmadan, gözü kara olmadan, sevdiğin, gönül verdiğin bir şey için çaba göstermeden yaşanmaz ... Aklı havada olsa da ayakları yere sağlam basmalı aşık insanın ...

Yine kitabın içerisinden en sevdiğim cümleyi paylaşmadan geçemeyeceğim....

Hasret mi ölüm mü deseler 
Ölümü seçerdi 
Tereddütsüz 
Ama ona soran olmadı ki...

Canan Tan'ın kitaplarını sadece okumuyorsunuz aslında YAŞIYORSUNUZ... Bu kitabı okurken de zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...