31 Ekim 2013 Perşembe

7 On Heaven

Ankaralılar bilir 7'yi, hatta 7 deyince ne demek istediğimi de :)
Her daim kalabalık, her daim canlı ve dinamik, 7. cadde yaşayan bir caddedir Ankara'da.
Şehir dışından gelen öğrencilerin ilk öğrendiği, Ankara'ya gelenlerin görmeden gitmediği, alışveriş, yemek ve sımsıcak cafelerin bir arada bulunduğu caddelerden biridir desek abartmış olmayız herhalde.


İşte 7 On Heaven bu sımsıcak cafelerden biri 7. Cadde'de....
Geçtiğimiz Pazar günü 7 On Heaven'da brunch'a davetliydik...


Bu buluşma, önceden takipçisi olduğum, hatta internetten sık sık tatlı sohbetler yaptığım blogger arkadaşımla ve yepyeni arkadaşlarla tanışma fırsatı sağladı bana ... Hem arkadaşlarımla tanışma heyecanı, hem koyu koyu sohbetler, çaylar kahveler, lezzetli yiyecekler derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığım bir sabah oldu.  


7 On Heaven, hem konumu, hem dekorasyonu hem de zengin menüsü ile sevdiklerinizle keyiflice vakit geçireceğiniz bir mekan ... 


Dilerseniz arkadaşlarınızla mekanın hoş müzikleri eşliğinde sohbet edebilir, dilerseniz birbirinden farklı oyun seçenekleriyle keyifli vakitler geçirebilir, dilerseniz gazete ya da kitabınızı okuyabilirsiniz...


Dünya mutfaklarından lezzetleri bulabileceğiniz mekanda, Pazar sabahları 10.00-14.00 arasında brunch yapabilirsiniz. Mekanın zengin brunch menüsünde, kahvaltılıklardan hamur işlerine, salatalardan zeytinyağlılara kadar her türlü lezzeti bulabilirsiniz.


Üstelik hanımlar için gün düzenleme ve kurumsal organizasyonlar gibi birçok organizasyona ev sahipliği yapılabiliniyor mekanda. Bizim bulunduğumuz gün de çok kalabalık bir grup için hazırlanmışlardı.


Ve işte bu leziz yemeklerin güler yüzlü ustası Nihal Hanım... 


7On Heaven sadece Cafe-Bistro olarak hizmet vermiyor. 1. Katları bir düğün ve balo salonu olarak düzenlenmiş. 


Çok şık bir iç mekan tasarımı var... Bu mekanda yemek düzeninde 350, kokteyl düzeninde ise 750 kişiye hizmet verebiliyorlar... 


Bu güzel davet ve ev sahipliği için 7 On Heaven Cafe'ye, organizasyonu düzenleyen sevgili Gülten Hanım ve Ebru'ya ayrı ayrı teşekkürler...

29 Ekim 2013 Salı

Kekik Soslu Zeytinli Simit

Biraz zahmetlidir mayalı hamurlarla uğraşmak...
Mayalamak için gereken su ya da sütün sıcaklığını, kullanılacak maya ve şeker miktarını, hamurun mayalanması gereken ortam sıcaklığını ve süreyi ayarlamak ...
O nedenle kaçınılır genellikle mayalı hamurlarla çalışmaktan.

Ben de bir simit tutkunu olmama rağmen evde simit yapma riskini göze alamamıştım bugüne kadar. Neyse ki Yuva Maya hanımları düşünmüş ve pratik bir simit karışımı hazırlamış bizler için.

Bugün tatil olmasını fırsat bilerek evime adadım kendimi ... Yorgun bir günün ardından Ankaralı Blogger'lar buluşmasında Yuva Maya'nın hediyelerinden biri olan simit karışımını 5 çayında denedim bugün ... Kolay olduğu kadar lezzetli simitler hazırladım. Bu simitleri yaz tatili boyunca geze geze topladığım doğal lezzetlerle birleştirdim. Ayvalık'ın zeytin ve zeytin yağı, Assos'un kekiği ve Şanlıurfa'nın kırmızı pul biberi...

Tüm bu lezzetler bir araya geldiğinde varın sonucu siz düşünün :)




Kekik Soslu Zeytinli Simit


Malzemeler:

Hamur İçin
  • 1 paket Yuva Simit Karışımı 
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 çorba kaşığı un
  • 2 yumurta sarısı
(Kuru maya ve pekmezli susam paketin içerisinde bulunuyor)

İç Malzemeler

Dilediğiniz miktarda,
  • Zeytin
  • Zeytinyağ
  • Kekik
  • Pul biber
  • Veya arzu ettiğiniz diğer baharatlar


Yapılışı:

Paketin içerisindeki simit karışımı, 1 su bardağı ılık su ve maya karıştırılarak pürüzsüz bir hamur olana kadar yoğurulur. 

Başlangıçta hamur ellerinize yapışabilir, yoğurdukça toparlanır ve ele yapışmayacak hale gelir. Eğer hamur kıvamı uygun olmazsa bu aşamada bir çorba kaşığı kadar un ekleyebilirsiniz.

Hamur uygun kıvama geldiğinde üstü nemli bir bezle örtülerek mayalanmaya bırakılır. Bu aşamada hamuru mümkün olduğunca ılık bir ortamda tutmanız gerekir. Ben bunun için hamuru içi sıcak su dolu bir kap üzerinde dinlendiriyorum.

Bu arada zeytinler, zeytinyağı, kekik ve pul biber ile karıştırılır.

Hamur mayalandıktan sonra, bir parça hamur alınarak elde açılır ve içerisine soslu zeytinler eklenerek kapatılır.

İki yumurtanın sarısı ayrı bir kapta çırpılır.

Şekillendirilen simitler önce yumurta sarısı sonra da paket içerisinde bulunan pekmezli susam karışımına batırılarak fırın tepsisine dizilir. 

Hazırlanan simitler bir süre daha dinlendirilir. Bu sürede şekillendirilen simitlerin mayalanma süreci devam eder.

Simitler yeterince kabarınca önceden 200 derecede ısıtılmış fırında 15 dakika pişirilir.


Ve işte sonuç....
Afiyet olsun...



27 Ekim 2013 Pazar

Çörek Otlu Kurabiye

Çörek otu ile yıldızım hiç barışmamıştır benim.
Öyle ki sıcacık poğaçalardan, mis gibi ramazan pidelerinin üzerinden bile üşenmeden tek tek ayıklarım.
Çörek otunun faydalarını, kırk derdin devası oluşunu sık sık tekrar ederek sevdirmeye çalışanlar bile başarılı olamamıştır bu konuda.



Ta ki bu kurabiye ile tanışana kadar.
Bir bayram ziyaretinde tatlılardan içimin bayıldığı bir anda karşılaştım bu kurabiye ile.
Tadına çekinerek baktım ancak sonunda tabağımda tek bir kırıntı bile bırakmadım.
Ve ilk fırsatta tarifi uyguladım...

İşte sonuç....




Çörek Otlu Kurabiye

Malzemeler:


  • 250 gram margarin ya da tereyağ
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 2.5 yemek kaşığı sirke
  • 1 yumurta
  • 3 yemek kaşığı çörek otu
  • 4 tatlı kaşığı şeker
  • 1.5 tatlı kaşığı tuz
  • 1 paket kabartma tozu
  • 5 su bardağı un



Yapılışı:


  • Öncelikle yumurta sarısını kurabiyelerin üzerine sürmek üzere bir kenara ayrılır.
  • Yumurta akı, katı yağ, sıvı yağ, sirke, çörek otu, tuz ve şeker karıştırılır.
  • Son olarak un ve kabartma tozunu eklenerek karıştırmaya devam edilir.
  • Şekillendirmek için bir parça hamur ele alınarak rulo haline getirilir.
  • Rulo hamur düz bir zemin üzerinde verev bir şekilde kesilir ve baklava dilimi şeklinde kurabiyeler elde edilir. 
  • Kurabiyeler yağlı kağıt serili bir tepsiye dizilir ve üzerine yumurta sarısı sürülerek fırınlanır. 
  • İstenirse üzerine bir çatal yardımı ile şekil verilebilir.
  • Kurabiyeler önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 25 dakika kadar pişirilir.
Afiyetle kalın...

Not: Bu kurabiyeye mahlep de katarak farklı bir lezzet yaratabilirsiniz.

22 Ekim 2013 Salı

Kereviz Sapı Çorbası

Mide kuvvetlendirici, iştah açıcı, böbrekleri çalıştırarak böbreklerdeki kum ve taşı ayrıca karaciğeri temizleyici, tansiyon düşürücü, sinirlenmeyi, stresi ve yorgunluğu önleyici, düş kırıklığı çekenlerin en yakın arkadaşı, unutkanların kurtarıcısı...* Evet, kış mevsiminin pek de tercih edilmeyen sebzesi Kereviz'den bahsediyorum. Her ne kadar pek sevilmese de kerevizin faydalarını gözardı etmek mümkün değil.

Mevsim değişikliği ile birlikte tezgahlarda yerini almaya başlayan kereviz ile yollarımız kesişti geçtiğimiz günlerde. Yemek olarak tüketmeyi pek sevmesem de bu kıymetli sebzenin faydalarından salatasını yaparak yararlanmaya çalışıyorum. Çok yakında tarifini bu blogda bulabileceksiniz.

Tabi bu sağlıklı sebzeden en ufak zerresine kadar istifade etmek gerekiyor. Bu kadar kıymetli bir sebzenin sapı ve yapraklarının boşa gitmesine gönlüm razı gelmedi. Hemen geçtim tezgahımın başına bildiğim terbiye tarifi ile kereviz suyundan faydalanarak hoş kokulu aromatik bir çorba hazırladım. İşte tarifi...




3 Ekim 2013 Perşembe

Şehriyeli Domates Çorbası

Sonbahar iyiden iyiye hissettirmeye başladı kendini ...
İnsan bu serin günlerde şöyle içini ısıtacak sıcacık lezzetler arıyor.

Şehriyeli domates çorbası, benim annemden öğrendiğim altın değerinde çorbalardan biri.
En zor zamanlarımda imdadıma yetişiyor.
Hem yapımı çok kolay, hem de çok lezzetti ...


1 Ekim 2013 Salı

Var mı Bu Günü Sahiplenmek İsteyen ?



1 Ekim dünya yaşlılar günüymüş ...
Var mı bugünü sahiplenmek isteyen  :)

Eh, neticede göreceli bir kavram yaşlılık ... Bir çocuğa göre çok yaşlı, bir nineye göre çok genç olabilirsiniz ... Velhasıl insan hissettiği yaştadır ...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...