30 Ocak 2014 Perşembe

TEMİZ ÇEVRE ENGELSİZ HAYAT

Genelde en çok sevdiğimiz şeyler zarar veriyor bize ...
Var mıdır mesela şöyle çıtır çıtır patates kızartmasını sevmeyen ?
Peki ya zararlarını bilmeyen :(
Bilinçli olunmadığı takdirde öyle kilo aldırmakla kalmıyor zararları, ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Kızartma amacıyla kullanılan yağlar sindirim sisteminize zarar verebiliyor. Değiştirilmeden defalarca kullanıldığında ise kanserojen madde haline dönüşüyor.  Bu nedenle bitkisel yağlar kızartmalarda en fazla iki kez kullanılmalı... Peki ya sonra ??




Kullandığımız bu yağların atıklarını lavaboya ya da çöpe döktüğümüzde bu kez atık yağların zararlı etkilerini çevreye yansıtmaya başlıyoruz ! Çevreye karışan atık yağlar ile içme sularının kirlenmesine, atık su borularının tıkanmasına, hatta denizlerde yaşayan canlıların zarar görmesine kadar birçok zarara neden olabiliyoruz bilmeden ve istemeden ...

Bugün Atık Yağların Geri Dönüşümünü sağlamak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Çevre Koruma Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği ve Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu'nun ortaklaşa yürüttükleri bir projeden bahsetmek istiyorum sizlere...

Temiz Çevre Engelsiz Hayat !!!

23 Ocak 2014 Perşembe

Madalyonun İçi

Kitapçılarda gezmek, en keyifli vakit geçirdiğim zamanlarımdandır benim ...
Yeni çıkan kitaplara göz gezdirmek, çok satanlar listesini incelemek...
İşte bu gezilerden birinde bir kitap gördüm...
Çok satanlar listesinin üst sıralarında bir psikoloji romanı, yabancı bir yazar tarafından yazılmış ...  
O kitabın Türk psikolojisini çok da iyi yansıtamayacağını düşündüm kendimce...Belki de ön yargılı davrandım biraz. Ama bence insanların psikolojileri, yaşadıkları toplumla da yakından ilişkili...
Bir başka kültürde yaşayanlar için çok doğal kabul edilebilen bir olay,yaşam tarzı ya da davranış, bizim kültürümüzde farklı karşılanabiliyor.
Bu nedenle bu şekilde yazılan yani bir psikiyatrın günlüklerinin bir Türk doktor tarafından yazılıp yazılmadığını araştırdım ve sonunda bu kitaba ulaştım...

Madalyonun İçi...

Gülseren Budayıcıoğlu'nun bu kitabını elime geçtiği ilk günden itibaren ilgiyle okudum...
Zaman zaman kendimden de bir şeyler buldum.
İnanmazsınız belki ama bazen oturup kitabın kahramanları için gözyaşı döktüm.
Duygusal zamanlarıma denk geldiler sanırım :)

Kitabın isminden başlayacak olursam, bir kitaba ancak bu kadar güzel bir isim bulunabilirdi.
Bence bu isim insanı tanımlıyor. Dışarıdan bakıldığında gösterişli, ama içerisinde neler gizli olduğunu bilmediğimiz biz insanları ...


Kitap kesinlikle çok sürükleyici nasıl bittiğini anlayamıyorsunuz. Bir psikiyatrın hastalarıyla geçirdiği terapi seanslarını anlatıyor... Kimler yok ki bu hastaların arasında...


22 Ocak 2014 Çarşamba

Sütlü Brokoli Çorbası

Evlendiğim ilk yıllarda yemek konusunda maalesef çok pratik değildim.
Çok fazla yemek yapmayı bilmiyordum...
Hala yoğun iş temposu dolayısıyla kendimi bu işlere adayamasam da yeni lezzetler denemeye, onları en lezzetli hale gelinceye kadar tekrarlamaya özen gösteriyorum...

Artık eskisi gibi hazır çorba almıyorum eve mesela ...
Mümkün olduğunca, elimdeki malzemelerle yapılabilecek çorbalar deniyorum ...
Bu yıl çorba konusunda çağ atladım diyebiliriz. 
Aslında işin mantığını kapınca çok da zor değilmiş :)
Ben çorbaları şöyle kategorize ettim kendimce: Kremalı çorbalar, bunlar az miktarda başamel sos hazırlanıp yapılanlar, Terbiyeli çorbalar grubu ise bir miktar terbiye hazırlayarak çorbayı bağlamayı gerektiriyor ... Tabi ki hepsinin ayrı ayrı detayları var ... Ama bence elinizdeki malzemeleri kullanarak bir de terbiye ya da krema hazırlarsanız kısa sürede lezzetli bir çorba hazırlayabilir, kendi lezzetlerinizi yaratabilirsiniz.

İşte bizim evde bu yılın favori çorbalarından biri...



SÜTLÜ BROKOLİ ÇORBASI

16 Ocak 2014 Perşembe

Yaşamak Güzel !

Upuzun bir aradan sonra yeniden merhabalar ...

Nerelerde olduğumu anlatarak sizi sıkmak istemem. Sadece karınca gibi durmadan çalıştığımı söyleyeyim... Stres, umutsuzluk, uykusuzluk, uyuyabildiğim zamanlarda kabuslar, yorgunluk,  tüm istekleri sonraya ertelemekten kaynaklanan mutsuzluk, emeklerin karşılığını alamamak, tam oldu derken yeni bir sorunla karşılaşmak, bitmeyen sorunlar .... Offf offff...

Bunlar, durumun vahametini anlatmaya yeter sanırım :(
Neyse ki şimdilik geçti :)
Hayata döndüm...

Böyle zamanlarda insan, gözlerinin içine sevgiyle bakan bir sevdiceği, çok uzaklarda olsalar da desteğini esirgemeyen bir ailesi,  her daim kendisine dua eden annesi ve babası, bıkmadan derdini dinleyecek dostları olduğu için şükrediyor ...

Bugün, o kötü günlerimde bana eşlik eden bir şarkıyı paylaşıyorum sizlerle...
Canınız sıkıldığında açın dinleyin diye ekliyorum...
Ezgisiyle, sözleriyle.... İnsanın içine bir huzur veriyor :)
Kesinlikle iyi gelecek...

Yaşamak Güzel...

Umudun yitip gitmiş olsa da
Paran pulun da bitmiş olsa da
Kader köşeye itmiş olsa da
Üzülme sakın hayat güzel....


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...