9 Aralık 2016 Cuma

YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!

haydar-colakoglu-yolo-uygulama
Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.
YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.
YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.
haydar-colakoglu
YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.
haydar-colakoglu-teb-genel-mudur
Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;
“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.
YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.
Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.
haydar-colakoglu-yolo-turkiye
Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.
Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”
GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Eskişehir'in Meşhur Lezzetleri

Bazı şehirleri bir başka seviyorum...
Tekrar tekrar gidip gezip görmek, hatta bazen orada yaşamak bile istiyorum...
Eskişehir de bu şehirlerden biri...
Kalabalık ama sakin, eğlenceli ama huzur verici bir şehir...
Bir o kadar da lezzetli...

Tek günlük Eskişehir gezimizden kalan lezzet duraklarını listeledim...
Eskişehir gezimizi tekrarlamaya kararlıyız, o nedenle yeni önerilerinizi bekliyorum...
Gelin bu listeyi birlikte çoğaltalım...

Çibörek

Kırım mutfağının Eskişehir'de turistler tarafından en bilinen tadı Çibörek...
Eskişehir'e ilk gelişimizde, yine halkın tavsiyeleriyle, keşfettiğimiz bu mekana her Eskişehir gezimizde uğramadan dönemiyoruz...


İncecik hamur içerisinde lezzetli harcı ile nar gibi kızarmış çibörekler için tercihimiz Hamamyolu'nda bulunan Papağan...
Lezzetini anlatmak için kapıda oluşan kuyrukları anlatmak yeterli olabilir sanırım...
Evet, çok bilindik bir mekan olduğu için özellikle tatil günlerinde sıra beklemek zorunda kalabilirsiniz..

Balaban Köfte

22 Mayıs 2016 Pazar

Yolu Sakarya'dan Geçenler, Islama Köfte Yemeği Denediniz mi?

Şu aralar leyleği havada görmüş misali geziyorum.
Öyle ki artık gezmekten yorgun düştüm... 
Yakın gelecekteki birkaç haftasonumu evde ayaklarımı uzatıp kitap okuyarak geçirmek istiyorum.
Ya da gezip gördüğüm yerleri günlüğüme yazarak :)

Geçtiğimiz hafta sonlarından birinde kısacık bir İstanbul ziyaretimiz olmuştu.
Ailem İstanbul'da olduğu için sık sık gider geliriz İstanbul'a... 
Giderken bir an önce İstanbul'a varabilmenin telaşı, dönüşte de bir an önce eve varıp dinlenebilme acelesiyle şimdiye kadar öyle yol üstündeki şehirlere uğrama fırsatı bulamıyoruz... 

Bu kez ailemizle birlikte dönmenin keyfiyle Sakarya'da kısa bir yemek molası verdik...
Tercihimiz tabi ki Sakarya'nın en meşhur lezzeti, Islama Köfte oldu :))

Islama Köfte ismini duymuştum ama deneme fırsatım olmamıştı şimdiye kadar... Islama derken ne demek istediklerini de düşünmemiştim :) Yerken anlamış oldum :))

21 Nisan 2016 Perşembe

İSTANBUL GÜNLÜĞÜ: LEGOLAND



Geçtiğimiz yıl iki yeğen sahibi oldum ve teyzeliği 3. kez yaşadım.
Hepsi birbirinden tatlı kuzucuklarımın ama gelgelelim ilk göz ağrım Sefa'mın yeri bir başka...
Onunla vakit geçirmeyi tarif edilmez bir şekilde seviyorum...
İstanbul'a her gidişimizde mutlaka en az bir etkinlik yapıyoruz kendisiyle...
Legoland de onun seçimi oldu...

18 Nisan 2016 Pazartesi

Çınar Ağacım ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü Çınar Ağacım blogunun yazarı sevgili Elif'in organize ettiği keyifli mi keyifli bir etkinlikle kutladık...


Etkinlik yazısını yazmayı ülkemizin yaşadığı üzücü olaylar nedeniyle biraz ertelemiştim.
Bu nedenle de dünyadaki tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü  blogumda biraz geç de olsa yeniden kutluyorum..


Etkinliğin ev sahibi  Çınar Ağacım blogunun yazarı sevgili Elif, her zamanki gibi içten, samimi ve güleryüzlü ağırladı bizleri.

7 Nisan 2016 Perşembe

Diş Buğdayı Bebek Hediyesi

Geçtiğimiz postta erkek yeğenim Çınar için bir 40 Uçurma Sepeti hazırlamıştık. Şimdi ise ondan büyük kız yeğenim, Zeynep için bir diş buğdayı hediyesi hazırladım.

Diş buğdayı partilerinde, genellikle ev sahiplerinin misafirleri için hediyeler hazırladığını görüyoruz. Ben hediye fikri için araştırma yaparken de açıkçası hep bu tür hediyelere rastladım.

Bence en büyük hediyeyi, dişlerini çıkarmak için deli gibi ağrı, sızı çeken minik prensesimiz hak ediyor bence. Bizim oralarda, bebeğin ilk dişini bulan kişinin de hediye alması alışılagelmiş bir gelenektir.

Ben şehir dışında yaşadığım için ilk dişi bulmayı beklemeden Zeynep'e bir Diş Buğdayı hediyesi hazırladım :)) Bu hediye paketi, ilk diş, ya da diş buğdayı hediyesi olduğu için, bebeğin yemek yerken kullanabileceği ürünleri kullanarak hazırladım.

Yine sizlere fikir vermesi adına detaylarını aşağıda paylaşıyorum ...



Öncelikle Minnie'li tatlı mı tatlı bir mama takımı aldım. Bu takımın markası neydi hatırlamıyorum ama Joker'den almıştım.


4 Nisan 2016 Pazartesi

40 Uçurma Sepeti

Şimdiki bebekler çok şanslı !
Doğum odaları, bebek mevlidleri, diş buğdayları (Kız bebek için hazırladığım diş buğdayı hediyesi için tıklayınız), ilk doğum günleri ve sırayla tüm yaş günleri öylesine güzel hazırlıklarla, birbirinden güzel süsler ve detaylarla hazırlanıyor ki, hayran kalmamak mümkün değil..
Ev sahipleri, partilere genellikle misafir olarak katılan bizlere de özenle düşünülmüş hediye paketleri hazırlıyorlar, açıkçası ben de bu çok şık hatıralara bayılıyorum...

Bu özel günler arasında bir tanesi var ki, onda süreç diğerlerinden biraz farklı ilerliyor...
Hangisi mi ???
Tabi ki Kırk Uçurma :)
Diğer tüm organizasyonlarda her şeyi planlayan anneler bu kez misafir oluyorlar :)
Ve bu kez hediye alma sırası onlara geliyor, aslında bebeğe geliyor desek daha doğru olabilir :)

Geçtiğimiz yıl iki tane tatlı mı tatlı yeğenim doğdu.
İstanbul'a gittiğimde en küçük yeğenim Çınar annanesine dolayısıyla da teyzesine 40 uçurmaya geldi...
Biz de Çınar için masmavi bir 40 uçurma sepeti hazırladık...
Sizlere de fikir vermesi adına burada paylaşmak istedim...




25 Şubat 2016 Perşembe

Pırasa Kızartması

Patates, kabak, patlıcan, havuç, biber, karnıbahar...
Neredeyse tüm sebzelerin kızartmasını yapıyoruz değil mi ?
Peki pırasayı neden kızartmayalım ki ;)

Her ne kadar kızartmanın sağlıksız olduğunu bilsek ve mümkün olduğunca az tüketmeye çalışsak da bu tarif pırasa sevmeyenlere bile kendini sevdirecek bir tarif...


Biz sıcak sıcak cips gibi, çerez gibi tükettik kızarmış pırasalarımızı ...
Biz çok sevdik, kızarır kızarmaz tükettik ;)
Bu tarifin blogumda da bulunmasını istedim...

24 Şubat 2016 Çarşamba

Havuçlu Cevizli Tarçınlı Kek...

Bu kek Ankara'ya muhteşem karın yağdığı ilk gün yapıldı.

Kar tatilini fırsat bilerek evde nefis bir kek yapmıştım :)
Mis gibi tarçın kokan bir kek ...

Ancak maalesef paylaşım konusunda biraz geciktim.
Kışa çok yakışan bu keki kış bitmeden paylaşmak istiyorum sizlerle...












MALZEMELER

20 Ocak 2016 Çarşamba

Milano'dan Bir Mini Konser

Yazın upuzun bir İtalya seyahati yapmıştık. Ama henüz burada paylaşmak mümkün olmadı.
Harddiskimde iş ile ilgili dosyalar ararken kendimi yazın çektiğim fotoğrafların arasında kaybolmuş buldum.

Ve bu güzel videoyu sizinle paylaşmak istedim.
Dinlerken de çok sevmiştim, hala çok seviyorum...
Bu nedenle paylaşmak istiyorum...

Eser Pachelbel'in Canon'u...
Çocuğun ismini ise ne yazık ki bilmiyorum...

Umarım siz de beğenirsiniz...

Dedim ve videomu yükleyemedim :))
Bunun üzerine derhal bir youtube kanalı açtım...
Müziğe aşağıdaki linke tıklayarak ulaşabilirsiniz....


YOUTUBE KANALIM....




Yeniden Merhaba

Blogum hayatıma yaklaşık iki buçuk yıl kadar önce girdi.
Canımın sıkkın olduğu bir anda karar vermiştim blog yazmaya.
Bu işin hayatımda verdiğim en güzel kararlardan biri olduğunu düşünüyorum.
Düşünüyorum, düşünüyorum da son zamanlarda yazmayı çok ihmal ettiğimin farkındayım.
Blog yazmak gerçekten, zaman ve emek gerektiriyor, ama her şeye rağmen gelecekte gülümseyerek hatırlayacağım güzel bir hatıra defteri aynı zamanda...,
İnternette ya da bir not defterinde, fark etmez, yazmalı insan...

Evet gerçekten çok yoğun ve stresli günler geçirdim. Hepsinin de üstesinden geldim çok şükür :)
Ama bloğumu ihmal edişimin sadece bu yoğunluğa bağlamak kendime haksızlık etmek olur...
Bloguma çok özen göstermeye çalışıyorum.
İçeriği dolu olmayan, resimlerini özenle çekemediğim metinleri burada paylaşmak istemiyorum.
Aslında bu tamamen kendime ve okuyucuma duyduğum özenle ilgili.
Gelgelelim mükemmelliyetçi olmak maalesef hayatı biraz geriden takip etmeye neden oluyor :(
İşte böylece kötü huylarımdan birini daha öğrenmiş oluyorsunuz.
Bu huyumu gerçekten sevmiyorum, ama kendisiyle mücadele edeceğiz...
Bakalım kim kimi yenecek :)

Neyse, uzun lafın kısası "Geri Dönüyorum..."
Birikmiş çok yazım...
Özellikle gezi yazılarım, çok gezdim, çok biriktirdim...
Öyleyse şimdi paylaşma zamanı ...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...